İzmir Mülteci Çalışmaları Ağı olarak gerçekleştirdiğimiz “Çocuk Hakları” temalı webinarımızda, özellikle mülteci çocukların temel haklara erişimi üzerine kapsamlı bir değerlendirme gerçekleştirdik. Çocuk Hakları Sözleşmesi’nden başlayarak Türkiye’deki uygulamalar, karşılaşılan yapısal sorunlar ve öneriler ışığında derinlemesine analizlerin yer aldığı bu toplantı notlarını kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.
Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Türkiye'nin Sorumluluğu
Toplantımızda ilk olarak, Türkiye’nin taraf olduğu 1989 tarihli Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin çerçevesi değerlendirildi. 18 yaş altındaki herkesin çocuk olarak tanımlandığı bu sözleşme, çocukların sadece korunması gereken birer birey değil, hak sahibi özneler olduklarını da vurguluyor.
Mülteci Çocuklar İçin Derinleşen Hak İhlalleri
Mülteci çocukların haklara erişimi, dil bariyerleri, bilgi eksikliği ve ayrımcılık gibi nedenlerle daha da karmaşık hale geliyor. Eğitime erişim, çocuk işçiliği, sağlık hizmetlerinden yararlanma gibi konularda yaşanan sorunlar, webinarın ana gündemini oluşturdu.
Eğitime Erişimde Karşılaşılan Engeller
Özellikle ikamet iznine bağlı okul kaydı, devam oranlarının düşüklüğü ve Türkçe dil desteğinin yetersizliği gibi nedenlerle mülteci çocukların kaliteli eğitime erişimleri sınırlanıyor. Dijital eğitimin yaygınlaşmasıyla birlikte dijital araçlara erişim eksikliği ve dijital pedagojiye dair bilgi yetersizliği de yeni engeller arasında.
Refakatsiz Mülteci Çocukların Durumu
Webinarda, refakatsiz çocukların sınır geçişlerinden başlayarak sistemde yaşadıkları zorluklara değinildi. İl Göç İdareleri’nde şeffaf olmayan başvuru süreçleri, yeterli psikososyal destek alamamaları ve yaş tespiti gibi süreçlerde yaşanan sorunlar çocukların güvenliğini tehdit eden unsurlar olarak öne çıktı.
Sivil Toplum ve Yerel Yönetimlerin Rolü
Toplantıda, sivil toplum örgütlerinin devlet kurumlarına model olabilecek iyi uygulamalar üretme kapasitesine sahip olduğu vurgulandı. Yerel yönetimlerin, özellikle mülteci çocukların yoğun olarak yaşadığı bölgelerde, çocukların haklarına erişimlerini kolaylaştıracak politikalar üretmeleri gerektiği belirtildi.
Katılım ve Oyun Hakkı
Çocukların sadece eğitime değil, katılım ve oyun gibi diğer temel haklarına da erişimde zorlandığına dikkat çekildi. Katılım hakkının aile içi ilişkilerde güçlendirilmesi, çocuğun birey olarak tanınması ve bu doğrultuda ebeveynlerin bilinçlendirilmesi gerektiği vurgulandı.